Endülüs'ten Anadolu'ya Felsefenin Yolculuğu

İbn-i Tüfeyl
Endülüs’teki İslam felsefesinin, üçüncü önemli temsilcisi esas itibariyle İslam Yeni-Platonculuğunun doruk noktasını temsil eden İbni Tufeyl’dir. Toplumdan, toplumun/başkalarının yardımlarından ve dinin kendisinden yardım görmeyen insan aklının Hakikat’in bilgisine nasıl erişebileceğini gözler önüne sermek amacını taşıyan İbni Tufeyl (1106 -1186), aynı zamanda İslam Yeni-Platonculuğunun en önemli konularından birini oluşturan meşhur teziyle, akıl ile vahyin, felsefe ile dinin uyumu ya da bağdaşabilirliği düşüncesiyle tanınır.
Felsefe anlayışı:
İslâm felsefesinde Meşşâî ekolün önemli temsilcilerinden biri olan İbn Rüşd, Tanrı’nın bilgisi ile varoluş arasında mutlak bir ilişki kurar ve Tanrı’nın bilgisinin, varlığın nedeni olduğu düşüncesini benimser. Bu bilgiyi de Tanrı’nın kendi zâtını bilmesi olarak kabul eder.
Günümüzde dört eseri bilinmektedir:
1) Esrâr-ul-Hikmet-il-İşrakiyye: Fizik ve felsefeye dâirdir.
2) Şerhun alâ Âsâr-il-Ulviyye li Aristotales: Meteorolojiye dâirdir.
3) Kitabün fit-Tıb: Hekimliğe dâirdir.
4) Kıssat-u Hayy bin Yekazân: Faraziye-bilim kurgu- ile ilgilidir