top of page

MOZAİK SANATI

          Mozaik sanatı insanlığın ortaya koyduğu en eski resimleme, betimleme, tasvir etme tekniklerinden biridir. Sanat insanlık tarihiyle başlamış ve sürekli olarak kullanılan malzeme, teknik ve sunuş biçimleri gelişme göstermiştir. Her çağ kendi sanat yöntemini, araç gereç ve malzemelerini kendi tarihsel gerçekliği içerisinde ortaya koymuştur. Mağara resimleriyle başlayan serüven farklı teknik ve yöntemlere bağlı uygulama biçimleriyle günümüze kadar gelmiştir. İlk örnekleri M.Ö. 4000 civarında Mezopotamya'da Sümer ve Mısır sanatında ortaya çıkmıştır.

          Roma İmparatorluğu kendi egemenliği altına aldığı coğrafyalarda yaşayan medeniyetlere kendi kültürünü nak etmiştir. Anadolu’da yer alan toplulukların çoğunu da kendi egemenliği altına alan Roma, bu topraklara mozaik sanatını getirmiştir. Roma İmparatorluğu Anadolu’daki şehirlerden Antakya, Zeugma (G. Antep), Halepli Bahçe (Ş. Urfa), Kommagene (Adıyaman), Efes (İzmir) gibi yerlerde M.Ö. 300 ile M.S. 400 tarihleri arasında yapılan mozaiklerin büyük bir çoğunluğunu mitolojik konular oluşturmaktadır. Ancak, nadir olarak yerel yaşantının, yerel kültürün ve coğrafyanın özelliklerinin yansıtıldığı konular da işlenmiştir. Bugüne kadar ortaya çıkarılan Germenicia mozaiklerinin de konusu daha çok yerel yaşantının ele alındığı sahnelerdir.

MOZAİK NEDİR?

Mozaik kelimesinin sözlük anlamı şu şekildedir: çeşitli renklerdeki küçük boyutlu taş, cam ya da pişmiş toprak parçalarının yan yana getirilmesiyle gerçekleştirilen ve yapıların duvar, döşeme ve tavanlarını örten tasvir sanatıdır.

Mozaik sanatının birçok farklı tekniği vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Opus Regulatum (Izgara Deseni):

En kolay yöntem olarak bilinir. Mozaik taş taneleri bir ızgara deseni oluşturacak biçimde döşenerek şekil oluşturulur. Aynı boyutlu taşlardan meydana gelen desen, taşların birleşim hatları boyunca bir ızgara görüntüsü sunar. Genellikle bordürler ve büyük boyutlu mozaik uygulamalarında tercih edilen bir döşeme yöntemidir.

Opus Vermiculatum (Solucan Deseni): 

Bu tip mozaik döşeme tekniği, bir solucana benzer kıvrımlı bir yapı göstermesi sebebiyle bu isimle anılmıştır. Öncelikle desen merkez olarak alınmakta ve desenin etrafı boyunca taşlar dizilerek desen tamamlanmaktadır. Mozaik yapmanın en etkili şekillerinden birisi olmakla beraber yüksek oranda işçilik ve hüner gerektirmektedir.

Opus Classicum (Klasik Desen):

Bu mozaik tekniği, Romalılar tarafından yapılan ve örnek teşkil eden mozaikler için verilen genel bir isimdir. Bu teknik, Opus Vermiculatum (solucan deseni) ile Opus Tessellatum (tuğla deseni) desenlerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Tasarımın ana  nesneleri solucan deseni tekniği ile oluşturulurken, arka plan tuğla tekniği ile yapılmaktadır. Her bir nesnenin arka planında iki farklı desen oluşması nedeniyle, bu teknik ile çok etkili desenler ortaya çıkmaktadır.

MOZAİKLERİN İSLAM KÜLTÜRÜNDE KULLANIMI

  • Mozaik, İslam kültüründe önemli bir sanat formudur ve uzun bir geçmişi vardır. İslam mimarisinde, cami ve saray gibi yapıların iç ve dış dekorasyonlarında kullanılan mozaikler, sanatsal ve estetik bir değer taşımaktadır. Mozaik, küçük renkli taşların veya cam parçalarının bir yüzeye yapıştırılmasıyla oluşan bir resim veya desen şeklidir. Bu sanat formu, İslam dünyasında özellikle camiler ve medreselerde kullanılmıştır.

  • İslam kültürü mozaik desenlerine getirdiği matematiksel zenginlikle ünlüdür. Yer yer cam küpler ve taşlar kullanılmış olsa da İslami eserlerde, genelde, desen için özellikle üretilmiş, daha sonra, kenarları elde zımparalanarak boşluksuz yan yana oturacak şekle sokulmuş çini plakalar kullanılmıştır.

  • Mozaik, İslam sanatının önemli bir unsuru olarak kabul edilir ve İslam mimarisiyle yakından ilişkilidir. Mozaikler, Endülüs'te farklı renklerdeki taşların kullanılmasıyla yapılmıştır. İslam mozaiklerinde genellikle bitkisel ve geometrik desenler kullanılmıştır. Bu desenler, İslam sanatının en önemli özelliklerinden biri olan tezyin sanatı ile yakından ilişkilidir. Tezyin sanatı, İslam sanatında dekoratif desenleri ve süslemeleri ifade eder.

İslam mozaiklerinde kullanılan renkler ve desenler, İslam kültürünün sembolik anlamlarını yansıtır. Örneğin, yeşil renk, İslam'da cenneti temsil ederken, kırmızı renk, aşk ve tutkuyu ifade eder. Ayrıca, mozaiklerde kullanılan geometrik desenler, İslam'ın matematik ve bilimdeki önemli rolünü yansıtır.

İslam mozaikleri genellikle camilerin mihrapları, minareler, kubbeler ve duvarları gibi önemli yerlerinde kullanılır. Mozaikler, cami içindeki havayı güzelleştirmek, Allah'ın güzelliğini ifade etmek ve ibadet edenleri etkilemek için kullanılır. Mozaikler ayrıca İslam sanatının önde gelen eserleri arasında sayılır ve müzelerde sergilenmektedir.

Sonuç olarak, İslam kültüründe mozaik, sanatsal ve estetik bir değere sahip bir sanat formudur. İslam mozaikleri, kültürün sembolik anlamlarını ve matematiksel mirasını yansıtırken, cami içindeki havayı güzelleştirmek ve ibadet edenleri etkilemek için kullanılır.

İSLAM FELSEFESİNDE MOZAİK

"Bilgiyi sevmek" olarak felsefe, bir mozaik bütünlüğü amaçlar. Bu durum içindeki elementlerin, parçaların tek tek ele alınmasından ziyade harmonik bir bütüne odaklanır, felsefedeki birçok farklı sistem bir tüme ulaşır. İnsanların düşünceleri farklı olsa da fenomenler evren ve zamanda bir teklik içinde var olur.

 

Mozaik felsefesi; felsefenin temel sorularını, insanın sosyal varlığıyla bağlantılı birçok diğer soruyla birleştirir. 

İslam'ın, gerçekliği fiziksel formundan ziyade ruhani açıdan ele alması mozaik sanatının ortaya çıkmasının en erken sebeplerindendir. İslam inancı, sanatçıları eserlerini olabildiğince "güzel" işlemeye teşvik eder çünkü İslam, güzelliğin Tanrı'nın ilahi doğasını temsil ettiğini söyler. Bu sebepten ötürü mozaiklerin yapımı, birçok filozof ve sanatçı için inancın bir ifade edilme biçimidir.

 

İslami mozaik sanatı bir inanç ifade etme biçimi ve İslam felsefesinin mükemmel bir örneği olduğu için birçok örüntü ve şeklin sembolik anlamları var.

Örneğin mozaiklerde, işlemenin küçük bir bölümü ,bir bütün olarak örüntüyü aynalar. Aynı şekilde, Tanrı'nın yeryüzündeki küçük bir yaratışı (örneğin tek bir insan), onun kutsal ve yüce güzelliğinin Dünya'daki bir temsilidir. İslam filozofları, bu örüntülere bakarak bireylerin Tanrı'yı ve yaşadıkları dünyayı daha iyi anlayacağını savunur.

5.png
4.png
1.png
2.png
3.png

İslami sanat eserlerinde mozaiğin asıl amacı yalnızca dekorasyon değil, değişimdir. İslam dünyası sanatçıları, büyük yapıları süslemelerle kaplayarak neredeyse hayali, fiziksel çizgilerin ve binanın gerçekliğinin dışına çıkarak sürekli tekrar eden desen ve şekiller haline getirir.

İslamın temel konseptlerinden biri de "tevhid", yani Tanrı'nın birliğidir. İslam sanatçıları, sonsuz bir döngü oluşturan örüntü ve desenleri eserlerinde kullanırken Tanrı'nın dipsiz, sonsuz doğasını ifade eder .Yalnızca Tanrı'nın her yerde oluşuna değil, bir o kadar da bilinmezliğine, insan aklınca kavranamazlığına vurgu yapar. Bu bağlamda mozaikteki desenler, meditatif bir araç olarak da görülebilir.

Hristiyan sanatında eserler, İsa'nın hikayesini anlatmak amaçlı kullanılırken İslam sanatı bu araçları birtakım "mental imajları", hayali birtakım düşünceleri, "soyut" olanı anlatmak amaçlı kullanır.

bottom of page