Endülüs’ün tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Ve tarihi boyunca da pek çok müslüman ve gayrimüslim devletin himayesi altına girmiştir. Ayrıca pek çok farklı dinden ve milletten insanın bir arada barış içinde yaşadığı ve kültürel etkileşimin çok yüksek olduğu bir yer olmuştur. Hükümdarların da bilimsel ve felsefi çalışmaları desteklemesi Endülüs’ü önemli bilimsel ve felsefi merkezlerden biri haline getirmiştir. Dolayısıyla bu bölgede çok fazla filozof ve bilim insanı yetişmiştir. Bu birikim çeviri hareketleriyle Batı’ya ve Anadolu’ya aktarılmış ve orda düşünce dünyasının gelişmesine çok büyük katkı sağlamıştır.